Sen Ölümsüzsün! – Kuantum Ölümsüzlüğü

Bebar Bilimin beyin yakma videolarını bilirsiniz. Özellikle kuantum mekaniğine girdiğimiz zaman kaybolduğumuz zamanlar olmuştu. Güzel, entelektüel bir kayboluş. Uzun süredir pek yapmamıştık. Fakat zamanı geldi. Bir miktar bilimsel felsefeye de kayacağız. Peki. Biraz kaybolalım mı?

“Bir şeyin olma ihtimali varsa o şey olur”.

Evet. Başlangıç noktamız burası. Kuantum mekaniğinin temel iddialarından ya da çıkarımlarında biri diyebiliriz.

Yine bu noktada sizden bir şeyleri unutmanızı isteyeceğim. Kendi deneyimlerinizi, yaşantınızı, algınızı bir kenara bırakın.

Bu noktada fark edeceksiniz ki bu iddia aslında doğru. “Bir şeyin olma ihtimali varsa o şey olur”.

Hatta. Ölüm kalım meselesinde de. Evet. Ölmek ya da ölmemek konusunda da doğru bu. Ve bu konuyu biraz düşündüğümüzde ve irdelediğimizde çok ama çok acayip olasılıklar karşımıza çıkıyor! Bir sonuca varmak durumunda ...  Devamı

Bir Kelebeğin Kasırgası – KAOS TEORİSİ!

KAOS ve DÜZEN.

Zıt kavramlar diye biliyoruz.

Fakat KAOS ve DÜZEN zıt değil. KAOS da bir DÜZEN, DÜZEN de bir KAOS içerir.

DÜZEN KAOSTUR, KAOS ise DÜZEN…

Nerden mi biliyoruz?

Havadan. Evet. Hava durumundan.

1961 yılında. Edward Lorenz isimli bir metorolog.  Hepimizde de olan bir miktar tembellik ve kolaya kaçma sonucunda neye uğradığını şaşırıyor.

Her zamanki gibi hava tahminleri yapmaya çalıştığı bir günde dünyada her alanda kullanılmaya başlanan bilgisayarların gücünü kullanmaya karar veriyor. Bir matematiksel model ortaya çıkarıyor ve bu modeli mevcut hava durumunu temsilen bir dizi sayı ile beslediğinizde hava durumunu birkaç dakikalık bir doğrulukla önceden tahmin edebilecekti.

Haliyle Lorenz bu modeli daha da uzun süreli tahminler için kullanmak istiyordu. Mevcut hava durumunu sürekli güncelleyerek daha geniş çaplı bir tahmin sistemi üretmek.

Ve ilk başlarda oldukça başarılı ...  Devamı

Tepkisel Bağlanma Bozukluğu Nedir?

Terapi söz konusu olduğunda sürekli karşımıza çıkan bir mizansen vardır. Hastanın çocukluğuna inmek. Biraz karikatürize edilmesi nedeniyle kimi zaman bunun ne kadar önemli olduğu, hayati önemi gölgelenebiliyor. İnsanın bebekliğinde, çocukluğunda yaşadıkları tüm hayatını dramatik bir şekilde etkileyebiliyor, ölene kadar kapanmayan yaralar açabiliyor zira.

İnsan doğduğunda anne babasının sürekli sevgi ve ilgisine muhtaçtır. Öyle ki bu hava, su, yemek gibi temel bir ihtiyaçtır. Anne-babasının kendisini koruduğunu ve ağladığında, korktuğunda kendisini sakinleştirdiğini görür ve buna güvenir. Güvenmek zorundadır.

Bunun sonucunda da anne-babası ile ya da sonrasında kendisi ile ilgilenen büyük annesi-babası ya da bakıcısı ile güvene dayalı, sağlıklı bir ilişki geliştirir.

Ancak kimi zaman bebekler ile anne-babası arasında bu ilişki kurulamayabiliyor, istediği, beklediği ...  Devamı

İnsanlık Kaderiyle mi Oynuyor? – Epigenetik Nedir?

“Bugün Tanrı’nın yaşamı yarattığı dili öğrenmeye başlıyoruz”.

Bunlar Bill Clinton’ın İnsan Genom Projesi sonucunda ilk dna dizilemesinin başarılı olması neticesinde kurduğu cümlelerden biriydi.

Genetik bilimi başta olmak üzere kimine göre ateşi, tekerleği, sıfırı ya da tüm diğer gelişmeleri bir kenara bırakın insanlığın tanık olduğu en önemli gelişmeydi bu.

Elbette “Tanrı’nın dili” dendiğinde tüm basın, tüm dünya kulak kesilmiş ve insanı, insan beynini, canlı biyolojisini çözdüğümüzü düşünmüşlerdi.

Ama elbette çok yanılmıştı herkes.

Henüz yakın bile değildik. Evet. Gerçekten bir ilk adım ve çok da önemli bir adımdı bu fakat daha gidecek çok yolumuz vardı.

Evet. Aslında temelde basit. İnsan genomu sadece 4 harften oluşur. G, T, C, A. DNA sarmalını oluşturan harfler. Ve bunlar tekrar, tekrar, tekrar ve tekrar birleşerek tüm canlıların temelini ...  Devamı

Takıntıların Esiri Olmak – Obsesif Kompülsif Bozukluk Nedir?

Mary. Her sabah saat 5’te uyanır. Evet. Biraz erken. Ama 5’te kalkmazsa sabah rutinini tamamlayamaz ve bu durumda işe gidemez ve tüm düzeni yerle bir olur. Gözlerini açar açmaz hemen yataktan fırlar. Zaten rüyalarında bile sürekli endişeli olduğu için doğru düzgün de uyuyamamıştır. Hemen duş alır. Ardından musluğu kapatır. Sonra duş başlığına bakar. Bakar. Uzunca bakar. Su gelmediğinden emin olmak için. Emin olduktan sonra 3 kere “kapattım, kapattım, kapattım” der. Sonra dişlerini fırçalar. Fırçaladıktan sonra sıcak ve soğuk su tarafını sımsıkı, sonuna kadar, eli ağrıyana kadar sıkar ve yine musluğa uzun bir süre bakar. Bakar. Elini musluğun altında tutar. Su gelmediğinden emin olduğunda yine üç kere “kapattım, kapattım, kapattım” der. Yine de biraz daha bakar. Emin olması lazım. Ardından bir top kağıt havlu alır eline. Günde 4-5 top harcayabilir bu arada. ...  Devamı

Obsesif Dahi – Marie Curie

Marie Curie.

Dünyayı değiştiren kadın.

Bugün bile bilim insanları ve doktorlar için hayati önem taşıyan çalışmaların mimarı, bilim tarihinin en önemli insanlarından biri.

İki farklı kategoride, iki farklı Nobel ödülü kazanmış ilk ve tek insan.

Radyum elementini bularak atomun gizemlerini çözen, bugün bile laboratuvarında kullandığı Fransa’da bir müzede özel bir alanda tutulan ve 1500 yıl daha radyoaktif olacağı düşünülen not defterine bakabilmek için radyasyon tehlikesini kabul ettiğinizi gösteren bir kağıt imzalamanız ve koruyucu kıyafet giymeniz gereken, öldükten sonra bedenindeki radyasyon nedeniyle kurşun bir tabutta gömülen, hayatını bilime adamış, modern fiziğin öncüsü.

Onun bu başarılara giden yolu ise dönemin şartları göz önüne alındığında özellikle bir kadın için inanılmaz zorluklar ve engellerle doluydu.

Bilimde bilinmezliklere karşı verdiği savaşın ...  Devamı

IQ Yetmez EQ da Lazım – Duygusal Zeka Nedir?

Duygularını kontrol edemeyen insanlar. Öfke patlamaları yaşayanlar. Özellikle hiç de patlanacak bir durum yokken. Başkalarını dinleyemeyenler. Dinlemek istemeyenler. Sürekli tartışma, kavga, sorun peşinde olanlar. Her şey için başkalarını, sizi suçlayanlar. Sizi, nasıl hissettiğinizi anlamayan, umursamayanlar. Sizi çok hassas olmakla itham edenler. Düzgün bir arkadaşlık kuramayan, ilişkilerinde sorun çıkaranlar. Empati kurmaktan yoksun insanlar!

Dinlerken içiniz daraldı değil mi?

Hepsine bir selam gönderelim mi buradan?

Ama çok da kızmayın. Çünkü tüm bu insanların, hepsinin ortak bir noktası var.

Bu insanların zekaları düşük.

Ama bildiğimiz anlamda zekadan bahsetmiyoruz.

Duygusal zekaları yok derecede bu insanların. Bu kişi hepimiz olabiliriz bu arada ve bu konuyu her iki açıdan da değerlendirmekte fayda var.

Duygusal zeka derken duyguları anlamak, kontrol edebilmek ve değerlendirme kabiliyetine ...  Devamı

Evrenin Kısayolu: Solucan Delikleri

A notkasından B noktasına gitmek. Binlerce yıl boyunca insanlık için en büyük dertlerden biriydi. At sırtında aylarca süren yolculuklar günlük yaşamın bir gerçeğiydi. Yirminci yüzyıla geldiğimizde bir kıvılcımla her şey değişti. Trenler, arabalar derken uçaklarla globalleşmenin adımları atıldı ve başka bir deyişle dünya büyük bir köy halini aldı. Bugün başka şehirlerde hatta başka ülkelerde çalışıp başka ülkelerde yaşayan ve günlük olarak ülkeler arası seyahatler gerçekleştiren insanlar var. Harika bir imkan. A noktasından B noktasına çok çok daha hızlı gidebilmek. Fakat insanlık biraz doyumsuzdur malum. B noktasını her seferinde biraz daha uzağa koyarak o noktaya ne kadar hızlı gideriz diye düşünüp duruyoruz. Bu noktayı uzattıkça uzatıyor, hedefi her an daha da zorlaştırıyoruz. Ve gözümüzü Mars’a filan diktik. Oraya gideceğiz. Geri dönüşü yok. Bir ...  Devamı

Uzaylılar Nerede? – Fermi Paradoksu

Biraz şehir dışındayken, belki bir kamp yaparken kafanızı kaldırıp gökyüzüne baktığınızda yıldızlar normalden çok daha parlak, çok daha fazla ve çok daha yakın görünür. Ve gözlerinizi bu şölende gezdirirken büyülenirsiniz. Karışık duygular hissedersiniz. Büyülenmenin yanında bir miktar korkarsınız bu büyüklük karşısında. Daha sonra varoluşsal bir kriz baş gösterir. Çok küçük hissedersiniz. Sonra bir noktada neredeyse herkesin aklına şu soru gelir.

Bu kadar fazla yıldız. Bu kadar geniş alan… Bu kadar fazla olasılık.

Evrende gerçekten yalnız mıyız? Oralarda bir yerlerde başka canlılar yok mu? Olmalı! Öyleyse. Nerede bunlar?

Fakat. Burada bir sıkıntı var. Gökyüzüne baktığımızda. Bize sonsuz gibi gelen o boşluk… Şöyle söyleyeyim size. Evinizin arka bahçesine bakıp tüm evreni anladığınızı, gördüğünüzü düşünmekten farksız. Çünkü uzayın bu çıplak ...  Devamı

Psikolojik Manipülasyon: Gaslighting Nedir?

“Hiç öyle bir şey söylemedim”.

“Bence biraz abartıyorsun.”

“Biraz aşırı hassas davranıyorsun gibi geliyor bana…”

Bu veya benzeri suçlamaları ya da inkarları sık sık duyuyor musunuz?

Hayatınızda sürekli bunları size söyleyen ve sizi kendinizden şüphe duymaya iten birileri mi var?

O halde siz de “gaslighting” adı verilen bir psikolojik manipülasyon, baskı hatta psikolojik şiddetin mağdurlarından olabilirsiniz.

“Gaslighting” ilginç bir kelime ve psikolojik manipülasyon olarak tanımlayabiliriz fakat kökenine bakarsak 1944 yılında yayınlanan Gaslight isimli bir filmden alır ismini. Spoiler vermeden hikayede özetle bir adam karısını aklını kaybettiğine inandırıyor. İzleyebilirsiniz tam olarak anlayabilmek için.

Ancak bu etkiye neredeyse hepimiz maruz kaldık veya kalıyoruz ve kimse güvende değil desek yeridir.

Bunu her türlü şiddete meyilli olanlar, diktatörler, narsistler ya ...  Devamı