Bedavaysa Ürün Sensin – Bulut Bilişim’i (Cloud Computing) Anlamak

Tarih tekerrürden ibarettir. Gerçekten yaşamın garip yasalarından biri bu. Her alanda görüyoruz bunu. Savaşlar, devrimler, krallar ve genel olarak tarihin yazılı olmayan kuralı. Ancak bilgisayarların gelişiminde bile söz konusu desem? Biraz garip gelebilir belki ama öyle. Genellikle teknolojik gelişmeleri tek yönlü olarak görürüz, geri dönüşü olmayan bir ilerleme.

Bu şekilde son 30-40 yıldır radikal bir değişime tanık olduk bilgisayar dünyasında. Eski bir oda büyüklüğünde, merkezi şekilde çalışan sistemler demode olurken kişisel bilgisayarlar, herkesin kendi işini kendi yaptığı bilgisayarlar inanılmaz yaygınlaştı. Bunun öncesinde, yani kişisel bilgisayarlardan önce, 1980’lerin başlarında örneğin bir şirketin misal satış ya da maaş hesaplamalarını yaptırması gerektiğinde bu şirketler bünyelerinde bu tip dev bilgisayarlar bulunduran başka şirketlere gidip bu işlemleri ...  Devamı

Dark Web: İnternetin Karanlık Yüzü!

Internet. Bugün aldığı hali bundan 30 yıl önce birilerine gösterseniz vereceği tepkiyi bir düşünün. Önceden akla hayale sığmayacak şekilde insanları, kurumları, tüm dünyayı birbirine bağladı. İlk başlarda işin başındakilerin bile sadece askeri ve uluslararası ilişkiler amacı ile kullanacağını düşündüğü internet ile bugün yediğimiz yemeği, evcil hayvanlarımızın yaptığı komiklikleri milyarlarca kişi ile paylaşıyoruz.

Burada da biraz algı problemi karşımıza çıkıyor. Bugün bir nevi “mobil” dünyaya sıkıştırılmış ve sosyal medyadan ibaret olduğu düşünülen internetin asıl gücü, derinliği ve en önemlisi barındırdığı bilgi miktarı gözden kaçırılıyor ve asıl potansiyelini göz ardı ediyoruz. En azından büyük bir çoğunluk açısından.

Şöyle söyleyelim. İnternette erişebileceğiniz bilgilerin çoğundan haberimiz bile yok. Ürünlerden, hizmetlere, ...  Devamı

En Güçlü Teleskop: James Webb Teleskobu ile İlgili Her Şey!

Bundan tam 1 yıl sonra. 31 Ekim 2021’de insanlık bundan 13 milyar yıl kadar öncesine doğru bir yolculuğa çıkacak. Bir zaman makinesinden bahsetmiyoruz şimdilik. Bahsettiğimiz insanlık tarihinde uzay araştırmalarında görülmüş en pahalı projeden. James Webb Teleskobundan bahsediyoruz.

Bu teleskop sayesinde şu anda hala kullandığımız ve bize evrenle ilgili birçok bilgi vermiş olan ancak artık teknolojisi biraz eskimiş olan Hubble Teleskobu ile karşılaştırıldığında en temel görev olarak Büyük Patlamadan kısa bir süre sonra neler olduğunu görebileceğiz.

Bu arada Hubble Teleskobu biraz eskidi derken şöyle söyleyeyim, Hubble bir büyüteçse James Webb Teleskobu bir nevi dijital mikroskoptur. Öyle bir yenilik bizi bekliyor.

Peki bu devrimsel proje sayesinde ne tür inanılmaz gizemleri çözeceğiz ve evrenle ilgili fikirlerimiz nasıl tamamen değişebilir gelin birlikte bakalım.

Biraz fazla ertelenmiş ...  Devamı

2020 Nobel Fizik Ödülleri – “Devlerin Omuzlarında Yükselmek”

6 Ekim 2020.

İsveç Kraliyet Akademisinde Goran Hansson bu yılın Nobel fizik ödülünü kazananlarını açıklıyor.

Buraya nereden geldik peki biliyor musunuz?

Dikkatli bakarsak, biraz yakınlaştırırsak bu ödülün arkasında bazı büyük dâhilerin silüetlerini görebiliriz.

Isaac Newton’ın 1676’da Robert Hooke’a yazdığı mektupta söylediği gibi:

“Eğer daha uzağı görebiliyorsam bu, benden önceki devlerin omuzlarında durduğum içindir.”

Biz de bu ödülün detayına girmeden önce zamanı biraz geriye saralım o halde.

Albert Einstein.

Yüzyılın dâhilerinden. Belki de en büyüğü.

Uzun zamandır kendisinden bahsetme fırsatımız olmamıştı ama o ölümünden 65 yıl sonra bile kendini hatırlatmanın bir yolunu buluyor.

Genel görelilik teorisi ile sadece uzay, zaman, kütleçekim ve madde arasındaki ilişkiyi anlatmakla kalmamış daha sonra “kara delik” adını alacak olan, sadece uzay-zamanı değil ...  Devamı

Yapay Zeka İnsanlaşmaya Devam Ediyor!

Önce bir soru. Bu fotoğraflara bir bakın. Videoyu durdurarak da bakabilirsiniz. Bu fotoğraflarda ne görüyorsunuz? Biraz düşünün. Birazdan tekrar geleceğiz bunlara.

Ama öncelikle.

Bu zamana kadar ortaya çıkarılmış tüm Yapay Zeka modellerinin arasında yakın zamanda OpenAI’ın GPT-3 modeli en heyecan vericisiydi. Çok az müdahale ile şiirler, kısa hikayeler ve şarkılar yazabiliyordu. Ve hatta bu model ile bir öğrenci ortaya çıkardığı bir blog ile onbinlerce kişiyi kandırmayı başarmıştı. İnsanlar gerçekten bu blog’un bir insan tarafından yazıldığını düşünmüştü. Hatta bu blog’un yaratıcısı şöyle söylemişti. “Aslında yaptığım şey aşırı kolaydı”. “Ve asıl korkunç olan da bu”.

GPT-3 ile ilgili bol bol video yapıldı, izlemişsinizdir. Ne kadar inanılmaz görünse de aslında gerçek zeka ile karıştırılmaması gereken bir nevi programlama sihri gibi bir algoritma ...  Devamı

Kuantum İnterneti – Geleceğin İnterneti

2020 her anlamda birçok insanın hatırlamak bile istemeyeceği bir yıl olmaya devam ediyor. Fakat enseyi çok karartmamak adına bilim açısından da bir o kadar önemli bir yıl olmaya da devam ediyor. Mars’a yapılan görevler, venüs’te yaşam izlerinin keşfi derken biraz nefes alabiliyoruz. Fakat tam da pandemi başlamadan önce aslında başka çok önemli bir gelişme daha yaşanmıştı. 2020’nin Şubat ayında Amerika Enerji Bakanlığının Argonne Laboratuvarında ve Şikago Üniversitesinde çalışan bilim insanları çok önemli bir başarıyı dünyaya duyurmuşlardı.

Bilim insanları Şikago’da kuantum tüneli adını verdikleri tesiste bu zamana kadar elde edilen en uzun mesafede, 83.7 kilometrelik bir mesafede kuantum dolanıklığını elde etmeyi başardıklarını duyurdular.

Yani şimdi bundan bize ne de diyebiliriz fakat bebarbilim izleyicileri kuantum serisinden tanıdık bu mevzuya. Gördüğümüz, ...  Devamı

5G – Tüm Gerçekler!

Hoşumuza gitsin ya da gitmesin. 5G geldi geliyor. Daha önce de konuşmuştuk 5G nedir ne değildir diye ancak özellikle o videonun yorumlarında ve genel anlamda 5G ile ilgili her yerde gördüğümüz bir nevi “histeri” seviyesine ulaşmış komplo teorileri artık kontrolden çıkmaya başladığı için bu konu ile ilgili tekrar konuşmanın iyi olacağını düşündüm.

Tüm faydalarının da ötesinde “Kuşları öldürüyor. Dünyayı yöneten ailelerin (ne ailelermiş ama) bir silahı bu. Kanser bir salgın olacak” gibi iddiaların gölgesinde kalıyor.

Fakat özünde “tüm bunlar saçmalık” demeden önce baştan bir alalım isterseniz.

İlk olarak elektromanyetik spektruma bir bakalım tekrar.

 ...  Devamı

Venüs’te Yaşam Mı Bulundu?

Dün. Yani 14 Eylül 2020 tarihinde natüre dergisinde bir makale yayımlandı. Sıcağı sıcağına bu videoyu hazırladım çünkü bu makale sonrasında ortalık resmen karıştı.

Venüs atmosferinde fosfin gazı bulunması ile ilgili olan bu makale neden bu kadar olay oldu tek bir cümleyle özetleyebiliriz.

Bu bulgu dünyadışı yaşam ile ilgili insanlık tarihindeki ilk bulgu olabilir.

Olabilir diyoruz çünkü birkaç yıldır devam etse bile bu bulgu henüz çok yeni ve öncelikle sakin olmakta fayda var. Peki. Gelin fosfin nedir? Başka bir gezegende bulunması neden önemli ve tüm bunlar ne ifade ediyor konuşalım.

Fosfin dediğimiz kimyacılara göre amonyağın kötü bir ikizi gibi. Amonyakta bir nitrojen ve üç hidrojen atomu bulunurken buradaki nitrojeni alıp yerine fosfor koyduğunuzda fosfin elde edersiniz.

Şimdi asıl olay şu. Fosfin bir biyomarker’dır. Yani bir biyogösterge. Biyogöstergeler de biyolojik bir ...  Devamı

Evrenin Karanlık Yüzü – Karanlık Madde ve Tanrı Parçacığı

İnsanlık tarihi ele alındığında çok da uzun olmayan bir süre öncesine kadar dünyamızın evrenin merkezinde olduğu düşünülüyordu. Genel kanı buydu. Herkes bu bilgiyi kesin bilgi olarak görüyor buna karşı çıkanlar ise tanrıtanımaz asiler olarak algılanıyor ve üstelik cezalandırılıyor ve hatta sonları ölümle dahi sonuçlanabiliyordu. Bugün hepimizin genel kültür olarak bildiği, aksini söyleyene güldüğü bir bilgi yüzünden insanlar çok zor dönemler geçirmişti anlayacağınız.

Kopernik başlatmıştı bu devrimi de. Güneşin evrenin merkezi olduğu yanılgısı olsa bile o zaman için devrimsel bir fikirle tüm yanlış algıyı değiştirmiş ve 15. Yüzyılda dünyanın düz olduğuna ve evrenin merkezinde olduğuna inananların arasında çok devrimsel bir bakış açısı geliştirmişti. Yıl olmuş 2020 hala dünya düz diyenler var gerçi… İşte o kafalar 15. Yüzyılda çok mutlu ...  Devamı

Dünyamızın Muhteşem Hikayesi – Dünya Nasıl Oluştu?

Önce her şey toz bulutuydu…

Birçok hikayenin başlangıç cümlesi değil mi?

O kadar çok söylüyor ve duyuyoruz ki altını biraz boşalttık gibi.

Çünkü bu cümle aslında gerçekten her şeyin başlangıcına işaret ediyor.

Üzerinde yaşadığımız bu gezegenin doğum sancılarına.

Bugünkü halini almak için çektiği tüm sıkıntılara, tüm var oluş ve yok oluşlara, patlamalara, ısınmalara, donmalara…

Sonunda yaşam denen mucizeye giden yolda milyarlarca yıl boyunca gördüğü tüm değişimlerin ilk adımına işaret ediyor.

Dünyamız, hunharca kullandığımız, yarınlar yokmuşçasına kaynaklarını sömürdüğümüz ama her şeye rağmen her köşesinde inanılmaz güzellikler barındıran, şu ana kadar bildiğimiz ve büyük ihtimalle çok uzun süre yaşanabilecek tek yer olan evimiz… Nasıl evimiz oldu?

Kozmos yolculuğumuza da daha iyi bir yerden başlayamazdık sanırım değil mi?

Gelin evreni birlikte ...  Devamı