Hiçliğin Dansı: Kuantum Köpüğü

Bundan yüz yıl kadar önce evrenin temel yasalarına bakış açımız radikal bir şekilde değişecekti.

Newton’ın kütleçekimi ile mutlu mesut yaşayıp giderken, Maxwell’in denklemlerini ve elektromanyetizmayı henüz yeni yeni sindirmeye başlamışken biraz şans eseri biraz da sürekli daha derine bakmaya cesaret eden bilim insanlarının çabalarının kaçınılmaz sonucu olarak yepyeni bir evren ile karşı karşıya kaldık.

Önce özel görelilik ve ardından kuantum fiziği ile taş üstünde taş kalmamış, fizik dünyası neye uğradığını şaşırmıştı.

Intuitive kelimesini çok kullanırlar bu durumlarda. Sezgisel olarak çeviririz. Mantıklı, akla yatkın da diyebiliriz. Newton yasaları “intuitive” di mesela. Yasalar ile tecrübelerimiz paralel, birebir örtüşüyordu. Klasikti. Doğrudan bizim deneyimlerimizi anlatıyor, evren ile ilişkimizi güzel bir şekilde ifade ediyordu.

Kuantum Fiziği ve özel ...  Devamı

Paralel Evrenler ve M-Teorisi – Sicim Teorisi 4. Bölüm

Evrenimiz.

Evimiz. Her şeyimiz.

O olmasaydı. Biz olmazdık.

Ama bir şeyler olmasaydı o da olmazdı.

Bir şarkı çok güzel giderken orkestrada bir enstrümanın birden bozulması gibi. Tüm ahengin bozulacağı bazı hayati unsurlar.

Sabitler.

Evrenimizi ayakta tutan, makinenin dişlilerinin şu anda döndüğü gibi dönmesini sağlayan sabitler.

En son gelişmelerle 27 tane olduğunu bildiğimiz bu sabitler. Elektronun ağırlığı gibi. Kütleçekimin kuvveti. Elektromanyetik, güçlü ve nükleer kuvvetler. Bunlar sabitler. Değişmezler. Işığın hızı gibi.

Bu sabitleri birer birer doğru düzeyde ayarladığınızda, sesi ne çok az ne de çok fazla açtığınızda mesela, tam kıvamında bıraktığınızda, işte bildiğimiz, yaşadığımız, sevdiğimiz evren olması gerektiği gibi işliyor.

Fakat bu sabitlerden birindeki ayarı ufak bir değiştirsek… En önemli olanları özellikle. Biraz sapma olsa…

O zaman. Bildiğimiz ...  Devamı

ATOMU UNUTUN – HER ŞEYİN YAPI TAŞI SİCİMLER

Yıl 1984. Oxford Üniversitesinin koridorlarında yürüyen öğrenciler bir duyuru panosunun önünden geçiyor. Birçoğu kafasını çevirip bakmıyor bile. Ama aralarından özellikle birisi göz ucuyla bakarken birden duruyor. Panoya yaklaşıyor. Bir konferans ilanı var. Konuşmacı Michael Green. Konunun başlığı “Her Şeyin Teorisi”…

Bir fizik öğrencisi olmanıza gerek yok. Bu başlığı gördüğünüzde, bu konu ile az da olsa ilgili biriyseniz bir bilim insanının bu konuda bir şeyler bulabilme ve bununla ilgili konuşuyor olma ihtimalini düşündüğünüzde kendinize engel olamazsınız. Tüm planlarınızı iptal edip o konferansa gidersiniz.

O öğrenci de öyle yapıyor. O zamanlar Harvard Üniversitesinde Fizik bölümünü bitirdikten sonra Oxford Üniversitesinde yüksek lisansını yapmak için gelmiş olan Brian Greene’di bu öğrenci.

Burada konuştuğumuz birçok konunun kaynağını da oluşturan ...  Devamı

TANRININ DENKLEMİ – SİCİM TEORİSİ Bölüm 2

Bir formül.

Her şeye hükmedecek o formül.

Bir açıdan baktığınızda fantastik bir evrende kötülüğün eline geçirerek tüm dünyaya hükmetmesini sağlayacak o gizemli eşya gibi bir şey. Bu mertebeye ulaşacak bilim insanlarının da o noktada benzer bir duygu patlaması yaşayacağını düşünebiliriz.

Her şeyi açıklayan, evrendeki iki ayrı yasayı birleştiren ve nerede uygularsanız uygulayın, atomaltı parçacıklarda da, bir karadelikte de şiir gibi çalışacak o formül.

Her şeyin teorisi.

Neden buna ihtiyacımız var demiştik önceki bölümde? Neden uğraşıyoruz. Bu sorunun cevabını biraz daha açarak başlayalım isterseniz.

Kuvvetlerden bahsederek.

Evrenimizi yöneten kuvvetler.

Genel görelilik. Biliyorsunuz. Her şeyi bir arada tutan o muhteşem kuvveti açıklıyor bize. Kütleçekim. Makro evrenin üzerinde kurulu olduğu oyun sahnesinin harcı, tuğlası olan kuvvet.

Diğer tarafta ise önce klasik mekanikte ...  Devamı

Kozmik Senfoni – SİCİM TEORİSİ: Başlangıç

Nerede kalmıştık?

Bundan 60 yıl kadar önce modern fiziğin üzerinde kara bulutlar geziyordu. Sorun şuydu. Evreni açıklamak için elimizde 2 teori vardı. Bir evren, iki farklı açıklama.

Biri Einstein’ın Genel Göreliliğiydi. Galaksiler, yıldızlar gibi makro cisimleri açıklayan müthiş teori.

Fakat boyutumuzu küçülttüğümüzde, bu dev cisimleri oluşturan yapıtaşlarına, atomlara, atomaltı parçacıklara baktığımızda… Karşımızda tamamen yeni bir yasalar bütünü bulunuyordu. Tüm bilim insanlarının aklını zorlayan yepyeni bir olgu… Kuantum Mekaniği…

Bu iki ayrı kurallar bütünü kendi başlarına, kendi alanlarında inanılmaz başarılıydı. Kendi başlarına kusursuzlardı neredeyse. Fakat bu ikisini birbirine yaklaştırdığınızda… Asla kavuşamayacak aşıklar gibi. Olmuyordu. Birbirlerine yakışmıyorlardı. Birbirleri için yaratılmamışlardı.

Yani evrene iki pencereden bakıyoruz. ...  Devamı

Kuantum İnterneti – Geleceğin İnterneti

2020 her anlamda birçok insanın hatırlamak bile istemeyeceği bir yıl olmaya devam ediyor. Fakat enseyi çok karartmamak adına bilim açısından da bir o kadar önemli bir yıl olmaya da devam ediyor. Mars’a yapılan görevler, venüs’te yaşam izlerinin keşfi derken biraz nefes alabiliyoruz. Fakat tam da pandemi başlamadan önce aslında başka çok önemli bir gelişme daha yaşanmıştı. 2020’nin Şubat ayında Amerika Enerji Bakanlığının Argonne Laboratuvarında ve Şikago Üniversitesinde çalışan bilim insanları çok önemli bir başarıyı dünyaya duyurmuşlardı.

Bilim insanları Şikago’da kuantum tüneli adını verdikleri tesiste bu zamana kadar elde edilen en uzun mesafede, 83.7 kilometrelik bir mesafede kuantum dolanıklığını elde etmeyi başardıklarını duyurdular.

Yani şimdi bundan bize ne de diyebiliriz fakat bebarbilim izleyicileri kuantum serisinden tanıdık bu mevzuya. Gördüğümüz, ...  Devamı

Hayalet Nötronlar ve Ayna Evrenler – 9 Saniye Problemi

Bilimin en güzel taraflarından birisi şu. Bir gün, birisi, o kadar sıradışı bir fikirle ortaya çıkıyor ki. Önce bir reddediş dalgası baş gösteriyor. Olmaz öyle şeyler, geleneklere sıkı sıkı sarıla bilim insanları. Sonra birileri “mantıklı bu” demeye başlıyor. Sonra. Sonrasını biliyorsunuz. Einstein çok yaşadı bunu. Görelilik yasası. Herkesin aklını başından aldı. Ama sonunda. En basit sonuçlarından biri olan GPS’i bu sayede neredeyse hatasız kullanabiliyoruz.

Ve yine böyle bir fikirden bahsedeceğiz bugün. Algılaması güç, geleneksel algıya ciddi bir darbe indirecek bir iddia.

İddia şu. Bulunduğumuz anda, bulunduğumuz mekanda bizim, çevremizin, tüm yaşantımızın bir aynası hüküm sürüyor olabilir. Ayna atomlar, ayna gezegenler, ayna yaşamlar, ayna siz. Arabaların ters yönde ilerlediği, saatlerin geriye doğru gittiği ir evren.

Bir ayna evren.

Bahsettiğim gibi. Bu evren ...  Devamı

Kuantum ve Göçmen Kuşlar

Her biriniz eşsizsiniz. Hepinizin kendine has özellikleri var. Farklı yetenekleri, duyguları, korkuları, kendi içinde sakladığı bir evren. Birey olarak tahmin edilemezsiniz. İnsan olmanın en güzel tarafı da budur. Tahmin edilemezlik, belirsizlik… Fakat büyük bir kalabalığa, binlerce insandan oluşan bir topluluğa baktığınızda. Bu bireysel farkların önemi kalmaz. Ve o topluluğu doğru politikalar ile yönetebilme imkanınız da vardır. Toplum psikolojisi o nedenle çok güçlü bir alandır.  Topluluk içinde bireyin etkisini en aza indirir ve o topluluğu bir bütün olarak ele alırsınız.

Kuantum fiziğini de bu şekilde düşünmeyi seviyorum kimi zaman. Her bir atoma ayrı ayrı baktığımızda o atomun içindeki belirsizlikler, olasılıklar çok heyecan verici. Fakat bir araya gelip günlük yaşamda gördüğümüz nesneleri oluşturduklarında. Nasıl söylesem. Biraz sıkıcı hale geliyorlar. ...  Devamı

Kuantum Biyoloji: Organik Yaşamın Anahtarı

Roger Penrose Us Nerede? Kralın Yeni Usu isimli kitabında “beyin kuantum fiziği yasalarına dayanarak çalışır ve gerçekte bir kuantum bilgisayaridır” der.

Olağanüstü bir çalışma alanının en beylik laflarından biridir bu. Hayatın, yaşamın sırlarına dair çok şey şey barındıran bir iddia. Ve büyük ihtimalle yaşam denen olgunun tüm bilinmeyenlerini ortaya çıkarabilecek en önemli alan desek çok da yanlış olmaz.

Kuantum Biyolojisi.

Kuantum fiziği serisine başladığımızda da söylediğimiz gibi kuantum mekaniğinin tüm garipliklerini makro düzeyde, günlük yaşamda görmüyor, gözlemlemiyoruz ancak bildiğimiz ve bilmediğimiz, gördüğümüz veya görmediğimiz her şeyi oluşturan bu parçacıkların yasaları bunlar. Yapıtaşında bu denli garipliklerin olduğu süperpozisyonun, mesafeler arası korkunç olayın yani dolanıklığın, gözlemci paradoksunun olduğu bir evrende doğru baktığımız ...  Devamı