Hayalet Nötronlar ve Ayna Evrenler – 9 Saniye Problemi

Bilimin en güzel taraflarından birisi şu. Bir gün, birisi, o kadar sıradışı bir fikirle ortaya çıkıyor ki. Önce bir reddediş dalgası baş gösteriyor. Olmaz öyle şeyler, geleneklere sıkı sıkı sarıla bilim insanları. Sonra birileri “mantıklı bu” demeye başlıyor. Sonra. Sonrasını biliyorsunuz. Einstein çok yaşadı bunu. Görelilik yasası. Herkesin aklını başından aldı. Ama sonunda. En basit sonuçlarından biri olan GPS’i bu sayede neredeyse hatasız kullanabiliyoruz.

Ve yine böyle bir fikirden bahsedeceğiz bugün. Algılaması güç, geleneksel algıya ciddi bir darbe indirecek bir iddia.

İddia şu. Bulunduğumuz anda, bulunduğumuz mekanda bizim, çevremizin, tüm yaşantımızın bir aynası hüküm sürüyor olabilir. Ayna atomlar, ayna gezegenler, ayna yaşamlar, ayna siz. Arabaların ters yönde ilerlediği, saatlerin geriye doğru gittiği ir evren.

Bir ayna evren.

Bahsettiğim gibi. Bu evren ...  Devamı

Einstein vs. Kuantum – Kim Haklı? + Kuantum Işınlanması

Bir cephede zafer kazanmanız önemli değil. Sonunda savaşı kazanmanız gerekir.

Niels Bohr ile Albert Einstein’ın 1927 Solvay konferansında başlayan kuantum savaşı tüm hızıyla devam ederken Niels Bohr bu “tek kuantum parçacığı” üzerinde sürdürülen tartışmalarda Einstein’ın tüm “düşünce deneylerini” büyük ustalıkla bertaraf etmeyi beceriyordu. Niels Bohr savaşın tartışmasız galibi durumundaydı.

Ama Einstein asla pes etmemiş ve 1935 yılında bu savaşta çok önemli bir cephe açmıştı.

EPR Paradoksu ile ortaya çıkan “Kuantum Dolanıklığı” cephesi.

O zamana kadar tek parçacık üzerinden ilerleyen tartışmaların yönünü “iki kuantum parçacığı” ile tamamen değiştirmiş ve hadi bakalım bu “Mesafeler Arası Korkunç Olayı” açıklayın da görelim bakalım demişti.

Ve.

Kimse açıklayamamıştı. Bir noktada Niels Bohr’un öncülüğünü yaptığı Kopenhag Yorumu ...  Devamı