Lise matematik ve fizik derslerimi hatırlıyorum. Pek de iyi hatırlamıyorum. Branşımın İngilizce olduğunu biliyorsunuzdur. Dil çalışmalarını sevmemin yanında dil seçmemin nedenlerinden biri de özellikle matematiğin benim için anlaşılması çok zor, inanılmaz soyut ve bir nevi büyülü rakamlardan ibaret bir alan olarak gelmesi olmuştur. Öyle anladım. Daha doğrusu. Öyle anlatıldı. Ve çok gariptir ki sonradan öğrendim ki aslında dil ve matematik çok çok benzer becerilermiş… Neyse…
Bir eğitimci olarak şu an geriye baktığımda suçu önce kendimde ama daha çok öğretmenlerimde buluyorum.
Einstein’ın “Bir şeyi basitçe anlatamıyorsan, sen de anlamamışsındır” sözü aklıma geliyor böyle durumlarda.
İşte o zamanki öğretmenlerime kızgınlığımın nedeni de budur.
Bugün kendi kendime matematik ve özellikle fizik çalışırken, anlamaya çalışırken fark ettiğimde bu oldu.
Matematik, ...