Belirsizlik Neden Bu Kadar Can Sıkıcı? – Nasıl Başa Çıkabiliriz?

Hadi varsayımsal bir çekiliş yapalım.

Şimdi size içi para dolu iki zarf vereceğim.

İlk zarfta 10 bin lira var ve isterseniz bu parayı kazanabilirsiniz. Ve bu para kazanmanız durumunda hemen, 5 dakika içinde hesabınıza geçecek. 5 dakika sonra 10 bin liranız olabilir. Ama yüzde elli şansınız var.

İkinci zarfta ise 25 bin lira var. Bu parayı kazanma şansınız ise yüzde 70!

Ama bu parayı ben size belirsiz bir tarihte göndereceğim. Ne zaman göndereceğim belli değil…

Seçim sizin…

Hangi zarfı seçerdiniz?

Hadi videoyu durdurup yorumlarda tercihinizi belirtin…

Mantık olarak insan daha fazla para ve daha yüksek kazanma şansının bulunduğu 25 bin liralık zarfı seçer diye düşünüyor. Ama buradaki hemen kazanma ve belirsiz bir tarihte kazanma durumu işleri tamamen değiştiriyor.

Eğer 25 bin liralık zarfı seçtiyseniz belirsizlik sizin için pek sorun değil.

10 bin liram olsun hemen olsun dediyseniz ...  Devamı

Geleceğe Hazır Mısın? – Geleceğin Meslekleri

Tercih zamanı malum. Kiminiz tercihleri kafasında belirledi, kimi hala düşünüyor ne yapsam diye. Ya da benim gibi bu işleri çoktan geçmiş, işi gücü olan insanlarsınız ama kariyerinizi değiştirmek, kendinize yeni beceriler kazandırmak “gelecekte gereksiz olacak” bir meslekte takılıp kalmamak istiyorsunuz.

Tüm bunlardan yola çıkarak ben de birlikte bir geleceğe bakalım istiyorum. Hangi meslekler geçerliliğini yitirecek, hangi yeni meslekler ortaya çıkacak. Biz ne yapmalıyız? Kendimizi ne yönde geliştirmeliyiz?

Yola çıkış noktamız elbette teknoloji, özellikle endüstri 4.0 olacak ama sizi şaşırtacak bazı mesleklerden de bahsedeceğim. Yani herkes kendine uygun, kendisini heyecanlandıracak bir alan bulacaktır diye düşünüyorum.

Endüstri 4.0 demişken, işte gelecekte ne tür meslekler ortaya çıkacağını, ne tür becerilere ihtiyaç duyulacağını belirleyecek olay da bu.

Yani önceki ...  Devamı

Stockholm Sendromunun Hikayesi

Stockholm Sendromunu herkes duymuştur.

Kısaca zulüm görenin zulmedene aşık olması şeklinde tanımlayabiliriz sanırım.

Hayatımızın birçok yerinde ya yaşar ya da karşılaşırız bu durumla.

Erkeklerin en çok şikayet ettiği konulardan biri olan “Kadınların efendi adam yerine “efendi olmayan” adam tercihi” durumu en yaygın örneğidir. Tartışmaya çok açık ve elbette aşırı genelleme içeren bir örnek ama zihinde canlansın diye burada dursun.

Ya da Yeşilçam filmlerinde çok görürüz bu durumu. Maço erkek karakterimiz kızı kaçırır, alıkoyar, bir sürtüşme, nefret ama sonrasında hoop kızımız bizim zorbaya aşık olur.

Heh işte tam da bu Stockholm Sendromu.

Ama ne alaka Stockholm Sendromu? Yani neden Stockholm sendromu diyoruz? İsmi nereden geliyor.

Çok ilginç bir hikayesi var bu sendromun. Ekşi sözlükten bir yazar arkadaşın anlatımıyla dinleyelim isterseniz.

23 ağustos 1973 saat sabahın ...  Devamı