Stockholm Sendromunu herkes duymuştur.
Kısaca zulüm görenin zulmedene aşık olması şeklinde tanımlayabiliriz sanırım.
Hayatımızın birçok yerinde ya yaşar ya da karşılaşırız bu durumla.
Erkeklerin en çok şikayet ettiği konulardan biri olan “Kadınların efendi adam yerine “efendi olmayan” adam tercihi” durumu en yaygın örneğidir. Tartışmaya çok açık ve elbette aşırı genelleme içeren bir örnek ama zihinde canlansın diye burada dursun.
Ya da Yeşilçam filmlerinde çok görürüz bu durumu. Maço erkek karakterimiz kızı kaçırır, alıkoyar, bir sürtüşme, nefret ama sonrasında hoop kızımız bizim zorbaya aşık olur.
Heh işte tam da bu Stockholm Sendromu.
Ama ne alaka Stockholm Sendromu? Yani neden Stockholm sendromu diyoruz? İsmi nereden geliyor.
Çok ilginç bir hikayesi var bu sendromun. Ekşi sözlükten bir yazar arkadaşın anlatımıyla dinleyelim isterseniz.
23 ağustos 1973 saat sabahın ...