İnanılmaz lezzetli görünen bir pasta düşünün. En iyi malzemelerle yapılmış, muhteşem meyvelerle süslenmiş. İçi en sevdiğiniz krema ile dolu. Durduramıyorsunuz kendinizi. Bir ısırık alıyorsunuz. O da ne? Tadı yok bunun. Ama olmaz ki? Bir ısırık daha alıyorsunuz. Yok. Hatta rahatsız ediyor sizi. O kadar tatsız ki. Ama öyle görünmüyordu? Sonra etrafınızdaki insanlara bakıyorsunuz. Aynı pastadan yiyen insanlara. Her ısırıkta kendilerinden geçiyorlar. Birbirlerine “hayatımda daha güzel bir pasta yemedim” diyorlar birbirlerine. Bir sorun var herhalde diyorsunuz. Bir dilim daha alıyorsunuz. Yok. Bir gazete kağıdını ısırıyormuşsunuz gibi. Çok kıskanıyorsunuz etrafınızdakileri. Sizin alamadığınız tadı almalarına imreniyorsunuz. Ama yine de gülümsüyorsunuz siz de. Ağzınızda çoğalan pastayı bitirip “Evet. Çok güzeldi” diyorsunuz.
Anhedoninin bir tanımıydı bu. Haz ...