Harezmi, Hayyam, Biruni – MATEMATİK DEVRİMİ!

Mekke’nin fethinden sonra islam orduları kuzey afrukadan, güney avrupaya, orta doğudan hindistana kadar genişlemiş, çok geniş bir coğrafyaya hükmetmeye başlamıştı. Fetihlerle birlikte elde edilen ganimetler arasında belki de en önemlisi antik çağın bilimiydi. Özellikle tıp başta olmak üzere dönemin yöneticileri ve bilginleri kendilerine göre allaha yakınlaşmak için astronomiye de büyük önem vermişti. 100 yıl içinde farklı bölümlere ve yönetimlere ayrıldıktan sonra özellikle doğudaki Abbasi halifeliği gelişim merkezi haline gelecekti. İkinci abbasi halifesi olan Mansür başkenti Bağdat olarak belirlemiş, Harun Reşid de büyük bir kütüphane kurmuştu. Ardından gelen 7. Abbasi halifesi Memün de işleri bir adım öteye götürerek 9. Yüzyılda Bağdat’ı bir bilim ve eğitim merkezi haline getirecek adımı atmış Bağdat’ta bir kütüphane ve çeviri merkezi olan Beyt’ül Hikmet’i ...  Devamı

Matematiğin Kökeni

“Kim sardı bu matematiği bizim başımıza?”

Bir çoğumuz okul yıllarımızda söylüyoruz, duyuyoruz bunu.

“Ne işime yarayacak kardeşim tüm bunlar benim gerçek hayatta?”

Suçluyu açıklıyorum.

İşte bu arkadaşlar. (Antik Mısırlılar)

Yani olağan şüphelilerden en ünlüleri.

Daha eskiye de gidebiliriz mutlaka ama sistematik bir biçimde matematiğin gerçek hayatta ne işe yaradığını bulan insanlar.

Tabi binlerce yıl sonra çocuklar okulda düşük not alsınlar, gıcık olsunlar diye trollük yapmak değildi amaçları.

Önceki videoda konuştuğumuz “keşif mi icat mı sorusunun” matematik icattır argümanına daha yakın bir süreçle Matematiği başımıza sardılar çünkü mecburlardı.

Tabi çıkış noktaları da elbette doğadaki düzendi. Süreklilikti. Nil nehrinin kıyısında bir medeniyet inşa ederken sürekli gerçekleşen olayları hesaplayarak tarımdaki verimliliği artırmak, toprak paylaşımını ...  Devamı