Bir kitap düşünün…
200 küsür sayfa. İçinde çizimler var… Bitkiler, yıldızlar, burç sembolleri, çıplak kadınlar…
Ama yazıldığı dil bu dünyadan değil. Yani dünyada bu kitabın yazıldığı dili gören, konuşan, bilen yok.
Bilinen adıyla Voynich Manuscript’ten yani Voynich El Yazmasından bahsediyorum.
Dünyanın en büyük çözülmemiş gizemlerinden biridir bu kitap.
Neden mi?
Çünkü yüzyıldan fazladır üzerinde çalışılmasına rağmen hala kimse kitapta neden bahsedildiğini bilmiyor.
Sayısız deşifre uzmanı, filolog, dil bilimci, tarihçi bu kitabı çözmek için yüzyılı aşkın süredir çalışıyor ancak hala bir yol kat edilebilmiş değil.
Bu arada kitabın ismi Wilfred Voynich isimli bir kitapçıdan geliyor. Wilfred Voynich 1912’de bu kitapla İtalya’da karşılaşıyor ve baktığında hiçbir şey anlamıyor haliyle. Kitabı bir papazdan satın alıyor ve Amerika’ya getiriyor ve kitabın şifresini kırmak için çalışmalar taa o zamandan başlıyor.
Öncelikle kitabın sahte olduğuna dair söylentiler çıkıyor, birilerinin, belki de Wilfred’in kendisinin kötü bir şakası olabileceği düşünülüyor.
Ancak tarihçilerin yaptığı karbon testleri sonucunda kitabın 15. Yüzyıla ait olduğu bulunuyor. 15. Yüzyılda birisi veya birileri veya bir “şey” yazmış bu kitabı.
Gelin önce kitapla ilgili teorilere bir bakalım, ardından şu anki durumuna ve çözülmesi için yürütülen yeni çalışmalara bakalım. Bu çalışmalardan birinde de yapay zeka kullanılıyor. Çok ilginç…
Neyse…
Şimdi kitapla ilgili ilk teori şu:
Kitap özellikle kimsenin anlamaması için şifreli bir dille yazılmış olabilir. Çünkü 15. Yüzyıldan bahsediyoruz. Ortaçağdan. O zamanlar astronomi, simyacılık vs. hassas mevzular. Bu konularda araştırma yapan bir bilim insanı bulgularını kellesini korumak amacıyla şifreli bir dille aktarmış olabilir. İyi de kimsenin anlamayacağı bir dilde neden aktarsın bunu? Çünkü çok farklı kaynaklarda da şifreli dil kullanımı ile karşılaşılmıştır. Ama bu kaynakların hiçbirinde tamamen yeni bir alfabe ve yeni bir dil kullanılmamıştı. Mevcut dilde ufak değişikliklerle bunu yapıyordu tarihteki diğer isimler. Ama teorilerden biri bu…
Diğer bir teori ise az önce de bahsettiğim gibi kitabın trollükten ibaret olduğunu ifade ediyor. Yani birisi veya birileri herkesin kafasını karıştırmak ve sırf geyik olsun diye böyle bir şey yazmış olabilir. Dediğim gibi bazıları bunun Voynich’in kendisi olduğuna inanıyor. Gizem kartını oynayarak güzel paralar kazanmaktı belki de amacı. Ama bu amaç için bile kitap inanılmaz detaylı yazılmış durumda. Harcanan efor, kullanılan teknikler, çizimler… Gerçekten bu kadar emek harcamış olabilir mi bir sahtekar?
Başka bir teori ise bunun gerçek bir dil olduğu yönünde. Yani böyle bir dil ortaçağda mevcuttu ancak yazılı bir değildi. Bazı diller sadece konuşma dili olarak sınıflandırılır. İşte zamanın uzmanları böyle bir dili yazıya aktarmak istemiş olabilirler. Belki de sağlık ve astronomi alanında çok ilerlemiş olan bir kültürü yaşatmak istediler. Ama bunu yapmak isteyen kişi de ne anlattığını belki de bilmiyordu. Ya da biliyordu ama kendisi ile birlikte mezara götürdü tüm bu bilgileri…
Tabi işin içinde böyle bir gizem olduğu zaman komplo teorisyenleri durur mu? Hemen akıllarına ne gelmiş?
UZAYLILAR!
Öyle teoriler var ki… Kimine göre bir manastıra kapatılan bir uzaylıya zorla yazdırılmış bu kitap… Ya da bir uzaylı dünyayı ziyareti sırasında kitabı düşürmüş de olabilirmiş… Belki de Marslı bir gencin fen bilgisi ders notlarıydı bilemeyiz…
İtalyan cadılar yazmış diyenler mi dersiniz, yeni bir kutsal kitap olabileceğini söyleyenler mi… Dediğim gibi, gizem varsa komplo teorileri de olmazsa olmaz…
Ama ben çok sevmiyorum komplo teorilerini. Mutlaka bir açıklaması vardır… O nedenle gelin kitabın içeriğine detaylı olarak bir bakalım. Belki biz de komplo olmayan teoriler geliştirebiliriz…
Araştırmacılar kitabı 6 kategoriye ayırmış.
- Bölümde bitkiler var. Yaklaşık 113 ayrı bitkinin çizimi var kitapta. Ama işin ilginç tarafı bu 113 bitkinin hiçbiri tanıdık değil… Botanik uzmanları ile de çalışmalar yapılmış ve herhangi bir benzerlik bulunamamış bilinen bitkilerle…
- Bölümde astronomi ve astroloji çizimleri var. Burada burç tabloları, daireler, güneşler, aylar, Balık, Boğa ve Yay gibi burçların sembollerini andıran çizimler mevcut.
- Bölüm biyolojiye ayrılmış. Çıplak kadınlar var. Ve bu kadınların hepsinin karnı şişik. Hamile olduğu düşünülüyor hepsinin. Ve birçoğu banyo yapıyorlar veya bir sıvı içinde yüzüyorlar.
- Bölümde kosmolojik biçimler var. Bu biçimler katlanmış sayfalara düzenli şekilde çizilmiş ve büyük ihtimalle coğrafi biçimleri ifade ediyorlar.
- Bölümde ise kırmızı, mavi veya yeşil kavanozlar içinde 100’ün üzerinde farklı bitkisel ilaç resmedilmiş.
- Bölüm ise bahsettiğimiz kimsenin bilmediği dilde yazılmış sayfalarca yazı. Büyük ihtimalle bu yazılar mevcut çizimlerle ilgili açıklamalar, ilaç tarifleri vs. gibi bilgiler içeriyor. Her bölüm bir nevi bölüm başlığı gibi sembollerle işaretlenmiş…
Bu arada tüm bu şifre çözme çalışmaları sonucunda Voynichology diye de bir akım çıkıyor ortaya. Bu işe hayatını adayanlar ki sayısı ciddi anlamda çok fazla kendilerini Voynicholog olarak tanıtıyorlar filan.
Ama iş önünde sonunda geliyor yine teknolojiye… Diyorlar ki bunu çözse çözse yapay zeka çözer. Ve sonunda 2016 yılında Kanadalı iki bilim insanı bir araştırma yayımlıyorlar… Yapay zeka ile şifreli metinlerin çözülmesine yönelik bir araştırma bu. Doğrudan Voynich el yazması düşünülerek yazılmamış ama haliyle hazır yazmışken algoritmayı bizim gizemli kitaba da uyguluyorlar.
Ve 2018’de yaptıkları bir sunum ile kitabın şifresini çözdüklerini dünyaya duyuruyorlar!
İnanamazsınız… Ortalık yıkılıyor resmen. Tüm haber kanallarında, tüm forumlarda, her yerde bu konuşulur oluyor. Zira bazılarına göre kitabın içinde ölümsüzlüğün formülü var ve bunu bulduklarını düşünüyorlar.
Algoritmaya göre metindeki harfler mevcut dillerden bir tanesine benziyor. İbranice.
Süper değil mi? Çözüldü o zaman?
İşte öyle değil maalesef. Dediğim gibi Youtube’da dahi sayısız video var “YAPAY ZEKA 6 ASIRLIK GİZEMİ ÇÖZDÜ” başlığı ile. Tüm haberlerde aynı başlıklı yazılar çıktı ama yine bir “medya abartması” ve “tıklama alma savaşı” ile karşı karşıya kaldık.
Nedeni de şu… Evet kitaptaki alfabe İbraniceye benziyor. Ama Arapçaya da benziyor. Malay diline de. Ve çıkan sonuca göre onlarca başka dile de benziyor. Ama hepsine %100’de 3 benziyorsa İbraniceye %100’de 4 benziyor…
Çünkü araştırmayı yapanlar da algoritmadan çıkan sonuca göre hemen Google Translate’e başvuruyorlar. İşin bu kısmı da bir garip. Ciddi anlamda Google translate kullandığını söylüyorlar. Ama bir şey çıkmamış. Hiçbir şey anlamamışlar. Sonra kendileri müdahale ediyorlar, orijinal metinde değişiklikler, oynamalar yapıyorlar. Harf ekliyorlar, benzerlikler bulmaya çalışıyorlar vs. Sonunda kendilerine göre kitabın giriş cümlesi ise şuymuş:
“O (kadın) rahibe, evin erkeğine, bana ve insanlara tavsiyeler verdi”
Ama şunu açıkça söyleyebiliriz, birçok aklı başında bilim insanı da bunu söylüyor. Yapay zeka kitabın şifresini filan çözmedi. Zira 1 yılı aşkın süredir bu keşif yapıldı ve sayısız İbranice uzmanı kitaptan bir şey anlamış değil. Yani kitap İbranice de değil net olarak. Zaten Google translate ile, orijinal metinde oynamalarla bu araştırmayı yürütürken kullanılan yöntemler “bilimsel yönteme” de çok yakışmıyor…
Bu tür “tuzaklara” düşmeden önce doğru araştırma yapmak, doğru kaynaklara bakmak çok önemli. Sırf “bilimsel” makale diye de körü körüne inanmamak gerekiyor… Sanırım Barış Özcan’ın da bu çerçevede bir araştırması vardı “Bilim Adamları Zamanı Geri Aldı” haberleri ile ilgili. Orada da öyle bir şey olmadığını görmüştük…
Yani 600 yıllık gizem henüz çözülmedi. Yakın zamanda da çözüleceğe benzemiyor.
Artık içinde ölümsüzlüğün formülü mü var yoksa Marslılardan bize mesaj mı var bilemiyoruz…
Ama sizin fikirlerinizi merak ediyorum. Yorumlarda konuşalım.
Haftaya görüşmek üzere!
İyi ki varsınız…
Sevgiler!
Kaynaklar:
Voynich Manuscript | Beinecke Rare Book & Manuscript Library
The First Ever Copies of The ‘World’s Most Mysterious Book’ Are About to Be Released