Featured Video Play Icon

CORONAVİRÜS (COVID-19) – Tehlike Ne Kadar Büyük?

Coronavirüs.

Dünyanın yeni kabusu.

İnsanlar haklı olarak korku içinde. En büyük nedeni de belirsizlikler ve bilinmezlikler. İnsan bilmediğinden ve görmediğinden korkar en çok haliyle.

Ama gerçekten korkmalı mıyız? Ne kadar korkmalıyız? Paniklemeli miyiz? Bunlarla ilgili bazı cevaplar mevcut aslında. Bunun için de bazı soruların yanıtlarını beraber arayalım isterseniz.

Artık korona virüsünün ya da Wuhan virüsü ya da N-Cov yahut son bir kararla COVID-19 adı verilen virüsün ne olduğunu az çok herkes biliyor. Her yerde bahsediliyor, sayısız video yapıldı bu konuda.

Ama hızlıca yine bahsedelim ve ardından salgının şu anki durumuna, virüslü sayısı ve ölü sayısına bakalım. Daha sonra mevcut çalışmalardan bahsedelim, Türkiye’ye gelecek mi gelmeyecek mi sorusuna cevap arayalım ve son olarak bizi nelerin beklediğini ve şahsen neler yapabileceğimizi konuşalım.

Öncelikle Dünya Sağlık Örgütünün kararıyla 2019 Corona Virüs Hastalığı yani kısaca COVID-19 ismini verdikleri bu virüs Corona isimli tanıdık bir virüs grubuna ait. Yani insanoğlu corona virüs grubuna yabancı değil.  HCoV-229E, HCoV-OC43, HCoV-NL63 ve HKU1-CoV gibi alt tipleri insanlarda yaygın şekilde görülen bu virüs genellikle soğuk algınlığına neden olurlar. Ancak bazen daha önce de karşılaştığımız gibi SARS ya da MERS gibi türler ciddi üst solunum yolu rahatsızlıklarına dönüşerek ölümlere yol açabilmektedir.

Son olarak 2019’un sonunda Çin’in Wuhan kentinde yeni bir tür ile karşımıza çıktı Corona virüsü.  Yine bu virüs grubunun neden olduğu çok tanıdık belirtilerle hem de.

Kısaca belirtilerden bahsedelim burada.

En yaygın belirtiler ateş, halsizlik ve kuru öksürük şeklinde kendini gösteriyor. Bazı hastalarda ağrı, burun tıkanıklığı veya akması, boğaz ağrısı veya ishal de görülebiliyor. Bu belirtiler çoğunlukla hafif seyrediyor ve sırayla gösteriyor kendini desek yeridir.

Görülen vakaların %80’i hiçbir tedaviye gerek duymadan kendiliğinden iyileşiyor.

Şimdi rakamlara gelmişken isterseniz lafı uzatmadan mevcut durumdan bir bahsedelim. Sonra geleceği konuşalım. 26 Şubat 2020 tarihi itibariyle mevcut durum şu.

COVID-19 virüsü ilk günden bu yana toplamda 81.296 kişiye bulaştı. Bize her gün hatırlatılan rakam bu değil mi?

Ama bunların 30.359’u iyileşmiş 2770’i hayatını kaybetmiş durumda.

Yani şu anda dünya çapında enfekte olmuş kişi sayısı 48.167.

Bu insanlardan da 39.300’ünün durumu iyi.

8.867 kişinin durumu ciddi olarak sınıflandırılmış.

Ölüm oranına gelirsek genellikle %2 oranından bahsediliyor. Ama buna ben şu grafikle bakmak istiyorum.

Ölüm oranı 80 yaş üstünde %14.8

70 yaş üstü %8

60 yaş üstü %3.6

50 yaş üstü %1.3

Ve 50 yaş altında oran 1’ın altına düşüyor gördüğünüz üzere. 0-9 yaş aralığında henüz bir can kaybı dahi yaşanmamış neyse ki.

Ve son olarak bu gün itibariyle hastalık 46 ülkede görülmüş durumda.

Kaynak: Worldometers

Başı Çin çekiyor haliyle. Ardından Güney Kore ve ardından Diamond Princess isimli bir seyahat gemisi geliyor. O da çok ilginç bir hikaye. 1000’in üzerinde yolcu bulunan gemide sadece 10 kişide virüs tespit ediliyor ama gemi içinde karantina başarısız olduğu için gemide şu anda 700’ün üzerinde enfekte olmuş insan bulunuyor ve 4 Şubat’tan beri insanlar gemide yaşamlarını sürdürüyor.

Diğer taraftan bu virüsü benzer SARS virüsü ile karşılaştırdığımızda SARS çok daha ölümcüldü ancak yayılma hızı çok düşüktü. COVID-19 ise çok daha hızlı yayılıyor. İnsanların korkmasının en büyük nedeni de bu.

Peki nasıl yayılıyor bu hastalık?

En basit haliyle insandan insana. Ama sadece bu virüsü taşıyan birinin hapşırması ya da öksürmesi sonucunda ağzından yayılan damlacıkları ağız ya da burun yoluyla almanız durumunda geçiş gerçekleşiyor. Diğer bir yolu da bu damlacıkların bulunduğu yüzeylere elinizle dokunduktan sonra elinizi ağzınıza ya da burnunuza sürmeniz durumunda. O yüzden korunmak için alabileceğiniz önlemler mevcut. Ama bunları birazdan konuşacağız zaten.

 Şimdi biz şu anda bilim dünyası bu virüs için neler yapıyor, ne tür çalışmalar yürütülüyor onu bir konuşalım.

Baştan söyleyelim. Şu anda bu virüs için herhangi bir ilaç ya da aşı mevcut değil. Ancak çıktığı günden itibaren Çin başta olmak üzere sayısız laboratuvarda binlerce bilim insanı kolları sıvamış durumda. Dünya Sağlık Örgütü de bu noktada yakın zamanda devreye girdi ve tüm bu merkezlerde yapılan çalışmaları ortak bir merkezden yürütüyor. Birçok çalışma kontrollü deney şeklinde virüs bulunan insanlar üzerinde yürütülüyor ve birçok ilaç ve aşı girişimi umut verici durumda. Hatta yakın zamanda Amerika’da Moderna isimli bir biyoteknoloji şirketi COVID-19 için aşı geliştirdiğini duyurdu. Ancak standart prosedürler gereği önce kontrollü testlerden geçirilmesi gerekiyor. Nisan ayında bu çalışmaların tamamlanması ve başarılı olması durumunda üretim ve dağıtım süreçleri ile birlikte 6 ay gibi bir sürede aşının hazır olabileceğini söylüyorlar.

Ancak haliyle şu anda her şey çok belirsiz ve bu süreler kısalabilir de uzayabilir de.

Peki bizi ne bekliyor? Türkiye’ye bu virüs geldi mi gelecek mi?

Kısa ve öz cevap verelim isterseniz.

Bu virüs bugün olmasa bile ileride ülkemizde de görülecek. Bu kadar globalleşen bir dünyada bunu engellemeniz maalesef pek mümkün değil. Belki ulaşım kısıtlamaları ile bunu geciktirebilirsiniz ama burada da tüm ülkelerin tamamen şeffaf olması gerekiyor. Örneğin İran hükümetinin çok anlamsız bir şekilde virüsün tespit edildiğini haftalarca gizlemesi nedeniyle haliyle bu ülkeyle ilişkileri olan ülkeler karşılıklı güven gerekçesi ile belki de alabileceği gerekli önlemleri alamamış durumda. Yani özellikle İran başta olmak üzere farklı ülkelerden seyahat eden, gidip gelen kişiler bir şekilde bu virüsü getirecek maalesef.

Fakat az önce verdiğim bilgiler ışığında panik yapmalı mıyız onu bir konuşalım.

Korkmakta herkes çok ama çok haklı ama mevcut bilgiler ışığında bir panik havası oluşması için, panik yapmamız için gerçekten hiçbir neden yok.

Söylediğim gibi. Sadece Türkiye değil. Bu virüs dünyanın her yerine yayılacak. Bundan kaçış yok.

Avrupa Klinik Mikrobiyoloji Derneğinden Eskild Peterson’a göre bu hastalık her yere yayılacak ancak yayılma hızı yavaşlayacak. Bu sürede de zaten bir ilaç ya da aşı geliştirmeyi başaracağız. Ayrıca yayıldıkça hastalığın ölümcül olma özelliğinin de azalacağını ve influenza salgını gibi bir salgına dönüşeceğinden eminiz diyor.

Son olarak şahsen yapabileceğimiz şeylerden bahsedelim.

Her yerde duyduğunuz ve Dünya Sağlık Örgütünün de üstüne basa basa söylediği önlemler şunlar.

İnsanlara, özellikle hastalık belirtisi gösteren, öksüren, aksıran insanlara 1 metreden fazla yaklaşmamaya çalışın. Bu sayede hem her türlü hastalığın yayılmasını engelleyebilir hem de kişisel alan ihlalini de bir bahaneyle önlemiş olabiliriz.

Bunun yanında yayılma özelliklerine de baktığımızda ellerinizi yıkamaktan korkmayın. Her fırsatta. Bol sabunla. Dezenfektanla yıkayın. Yine birçok hastalığın yayılmasının önüne geçebiliriz bu sayede.

Ayrıca ağız içi hijyenine de önem gösterin diyor Dünya Sağlık Örgütü.

Hastalık belirtileri gösteriyorsanız hastalığın sizden yayılabilme ihtimalini göz önünde bulundurarak öksürürken ve hapşırırken ağzınızı kapatın diyor ayrıca.

Bu kadar.

Yani korkmakta sonuna kadar haklıyız ancak panik yapacak bir durum yok ortada. Sosyal medya, gazeteler, dergiler, televizyonlar için çölde vaha gibi bir haber bu. O nedenle insanların en derin korkularını kullanarak korku ve panik aşılamaktan asla geri durmuyorlar.

Ayrıca bilim insanları var gücüyle bir çare bulmaya çalışıyorlar ve her geçen gün müthiş bir hızla ilerleyen teknoloji sayesinde önceki salgınlara göre çok daha hazırlıklı durumdayız şu anda.

Bunu da unutmadan sakin kalıp kişisel önlemleri uygulayıp beklemekten ve en önemlisi bilinçli olmaktan, spekülasyonlardan, yalan haberlerden uzak durmaktan başka yapacak bir şey yok.

Eğer siz de ilk elden hastalığın gidişatını, yayılma hızını ve ölüm oranı gibi bilgileri takip etmek isterseniz açıklamaya linkleri bırakıyorum. Benim de faydalandığım Worldometers sitesinde canlı güncelleme mevcut bu hastalıkla ilgili.

Bilime güvenin arkadaşlar. Bilim daima bir çaresini bulur…

Ve her zaman olduğu gibi.

Tekrar görüşene dek.

İyi ki varsınız.

Sağlıkla kalın!

Kaynaklar:

Coronavirus Update (Live): 81,298 Cases and 2,771 Deaths from COVID-19 Wuhan China Virus Outbreak – Worldometer

Covid-19 nedir: Çin’de ortaya çıkan koronavirüs (corona virüs) hakkında neler biliniyor? – BBC News Türkçe

Coronavirus disease 2019

US health officials say human trials on coronavirus vaccine to start in 6 weeks

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak.